Otomatik Portakal (Anthony Burgess)

Otomatik Toplum Üzerine
Orijinal Adı: A Clockwork Orange
Çeviri adı: Otomatik Portakal
Yazar: Anthony Burgess
Çeviri: Dost Körpe
Yayınevi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Baskı sayısı: 13. Baskı
Baskı yeri, Baskı Tarihi: Mayıs 2011, İstanbul

1959 yılında doktoru Anthony Burgess’a tedavi edilemez, beyin tümörü teşhisi koymuş ve bir yıllık ömrü kaldığını söylemiştir. Bunun üzerine Anthony Burgess öldükten sonra, karısına bir geçim kaynağı sağlamak amacı ile masaya oturmuş ve bir yıl içerisinde beş buçuk roman yazmıştır. Doktorunun teşhisi yanlış çıkmış ve ilerleyen yaşantısında da yazarlığa devam edip 50’den fazla eser yazmıştır. Otomatik Portakal yazarın bu bir yıllık süreç içerisinde yazdığı beş buçuk romandan birisidir. Yazar dört, firari, Amerikan askerinin saldırısına uğramıştır. Karısı bu olay üzerine düşük yapmış ve sağlığı bozulmuştur. Bu olaydan yola çıkarak, toplumdaki düzeni eleştiren distopik bir roman olan Otomatik Portakal’ı yazmıştır. Yazarın yaşadığı bir olaydan esinlenerek yazdığı bu kitapta otobiyografik izlere de rastlamak mümkündür. Yazar kendisini romanın içine, karısı ile birlikte romanın ana karakteri olan Alex ve çetesinin kurbanı olmuş ve Otomatik Portakal adlı kitabı yazan, yazar olarak sokmuştur. Daha sonraları yapılan röportajlarında bunu yapmasının sebebinin, içindekileri dışa vurarak karısı ile birlikte yaşadığı saldırının kötü anılarını beyninden atıp uzaklaştırmak olduğunu söylemiştir. Yazar kitabı yazma sebebini şu sözleri ile açıklamıştır.
“Tüm hayvanların en zekisi, iyiliğin ne demek olduğunu bilen insanoğluna bir baskı yöntemi uygulayarak onu otomatik işleyen bir makine haline getirenlere kılıç kadar keskin olan kalemimle saldırmaktan başka hiçbir şey yapamıyorum…” (Otomatik Portakal, Arka Kapak)
Anthony Burgess’in aynı zamanda bir dil bilimci olması nedeni ile karakterlerin adlarını seçerken de kelime oyunlarından yararlanmıştır. Otomatik Portakal kitabını ana karakteri ve anlatıcısı olan Alex’in adı da buna bir örnektir, çünkü Alex ismi olumsuzluk ön eki olan “a” ve Latince kanun anlamına gelen “lex” kelimesinden oluşmuştur. Alex’in ismi ile yazar, Alex’in yasaların dışında, kendi deyişi ile otomatik işleyen bir makine olmadığını anlatmıştır. Alex kitabın başlarında 15 yaşındadır ve Pete, Georgie ve Dim (Dim’in ismi de bir kelime oyunudur. Dim’in İngilizce konuşma dilindeki kullanılan anlamı aptal, budaladır ki karakterde Alex’in bize aktardığı kadarı ile budalanın tekidir.) adlarında üç kankası ile bir çete kurmuştur. Alex ve çetesi geceleri şehrin arka sokaklarında dolaşıp insanları döver, paralarını çalar, mağazaları soyar ve kadınlara tecavüzde bulunurlar. Alex bu davranışlarının nedeni sorgulandığında şu sözleri ile cevap vermiştir.
İyiliğin sebebini aradıkları yok, öyleyse niye tersini merak ediyorlar ki? Madem kimileri iyi insan olmayı seçiyor, madem bundan haz alıyorlar, onlara hayatta karışmam, kimse de bana karışmasın. Ama bana karışıyorlardı. Üstelik kötülük bireye özgüdür, sizlere, bana ve tek tabancalığımıza özgüdür ve bizleri yaratan bizim Tanrı’dır, hem de gururla ve keyifle yaratmıştır. Ama birey olmayan şeyler kötülüğe katlanamazlar, yani devlet ve yargıçlar ve okullar kötülüğe izin veremezler çünkü bireylere izin veremezler. (Otomatik Portakal, 35)
Alex sözlerinde de belirttiği gibi özgür bir bireydir. Bunun başka bir kanıtı ise çetesi ile normal konuşulan dilin dışında bir alt dil oluşturmuşlardır.
Bir gün Alex, kedileri ile birlikte yaşayan bir kadının evine girmiş ve kadın ona karşı direnince istemeden de olsa kadını öldürmüştür. Tam kadın öldüğü sırada polislerin kitaptaki deyişle aynasızların siren sesleri duyulmuştur. Alex kaçarken kapının önünde Dim ile karşılaşmıştır. Çetenin diğer üyeleri Alex’in onlara patronluk taslamasından sıkılmıştırlar bu yüzden Dim karşılaştıkları sırada Alex’in gözlerine demir zinciri ile vurmuştur. Geçici bir süreliğine görme yetisini kaybeden Alex eski kankalarının bu ihaneti yüzünde aynasızlara yakalanmış ve hapse atılmıştır. Alex, Ludovico Tekniği denen ve henüz deneme aşamasında olan Ludovico Tekniği’nin bir deneği olarak hapishaneden çıkmıştır. Bu deney onu bir iyilik yapmaya ayarlanmış bir makine haline getirmiştir.
“Artık seçme şansın yok. Toplumun onayladığı eylemlerin dışına çıkamıyorsun, sadece iyilik yapabilen küçük bir makinesin.” (Otomatik Portakal 136,137)
Devletlerin, okulların ve yargıçların korktuğu, yaptığı kötülüklerle bir birey olan Alex artık devletin programladığı, kendine ait özgür düşüncesi veya iradesi olmayan bir makinedir. Devletin şekillendirdiği, tek tip, kötülüklerden kaçınan insanların oluşturduğu bir topluluk, bireylerin kendi özgür iradeleri ile şekillenen ve kötülükleri de içinde barındıran bir topluluktan şüphesiz ki daha kötüdür. İnsan iradeye ve akla sahip bir canlıdır. İradesi ve aklı ile kendi doğrusunu seçme hakkına sahiptir lakin kendi doğruları toplumu oluşturan diğer bireylere zarar vermemelidir. Toplumun diğer bireyleri için tehlike arz eden bir davranışı engellemek için kişinin özgür iradesini elinden almak bir çözüm olmaktan ziyade topluma verilecek bir zarardır. Sorunun çözümü için bireyin özgür iradesini yok etmektense kendi iradesi ile durumun yanlışlığı kavranmalıdır ki programlanmış otomatik bir toplumdansa, özgür iradeli hür bir toplum ortaya çıkabilsin.
“İnsan hür bir iradeyle doğar. İyilik yerine kötülüğü tercih ediyorsa bu onun doğasından kaynaklanır ve bu seçme yetisini yok etmek devletin tasarrufunda olamaz.”
Anthony Burgess’in yukarıdaki sözünü kitabında anlatmaya çalıştığı düşünceyi özetler niteliktedir. Yazar, karısı ile birlikte yaşadığı saldırı sonrasında özgür iradesi elinden alınmış ve iyi olmak üzere programlanmış toplumun mu yoksa özgür iradeye sahip ama içinde kötülükleri de barındıran toplumun mu daha doğru olacağı sorusunu kendisine sormuş ve özgür iradeli toplumun daha doğru bir sonuç olacağına karar vermiştir. Bu konuyu Otomatik Portakal adlı kitabında devlet tarafından otomatikleştirilmeye çalışılan Alex’in ağzından akıcı bir dil ile anlatmıştır.  
Kaynakça:
Burgess, Anthony, Otomatik Portakal, Roman, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 2011, Sayfa, 35, 136, 137, Arka Kapak
Günseren, Tanju, Otomatik Portakal 50 Yaşında, Haber, Radikal, 17.12.2012 (http://kitap.radikal.com.tr/Makale/otomatik-portakal-50-yasinda-349875) (11.01.2014)
Otomatik Portakal – Anthony Burgess, Makale, İnsanokur.org, 05 Eylül 2011 (http://www.insanokur.org/?p=1705) (11.01.2014)







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder