İkiye
Bölünen Vikont’ta Yin ve Yang
Çeviri adı: İkiye Bölünen Vikont
Yazar: Italo Calvino
Çevirmen: Rekin Teksoy
Yayınevi: Yapı Kredi
Yayınları
Baskı Yeri, Baskı
Tarihi: İstanbul, Ocak 2011
Baskı sayısı: 2. Basım
İyilik
ve kötülük bir birinden bir o kadar farklı bir o kadar da bir birine ihtiyaç
duyan iki kavramdır. İyilik ve kötülük bir birini dengeler, bir birine ihtiyaç
duyar. Bu iki kavramı saf iyilik ve saf kötülük olarak ayırırsak sonuç felaket
olabilir. Italo Calvino bu iki kavramın ayrılması sonucu ortaya çıkabilecek
felaketleri edebiyat sanatını kullanarak bize farklı bir bakış açsıyla, farklı
bir atmosfer içinde İkiye Bölünen Vikont’ta anlatmıştır.
Kitabın
ana karakteri olan Terralbalı Medardo vikontu Bohemya Ovası’nda Türkler ve Hristiyanlar
arasında gerçeklesen bir savaşa gönüllü olarak yazılmış ve aldığı bir top
güllesi darbesi sonucu ikiye ayrılmıştır. Terralba’ya ilk olarak Hristiyanlar
tarafından bulunan ve iyileştirilen, sağ yarı olan, tamamen kötü vikont
dönmüştür. Belli bir süre sonra keşişler tarafından bulunup iyileştirilen,
tamamen iyi olan, sol yarı Terralba’ya dönmüştür. Başta insanlar sevinmiştir
çünkü iyi yarısı, kötü yarısının yaptığı kötülükleri arkasından onarmaya
çalışmaktadır ama sonradan farkına varmışlar ki iki tarafında hareketleri
felaketlere yol açmaktadır.
İki
tarafta bölünmekten mutludur. Her ikisi de bu bölünme sayesinde hayatı daha net
gördüklerini ve daha iyi anladıklarını şu sözler ile dile getirmişlerdir.
“Bütün olan her şey böyle ortadan bölünebilecek
olsa, herkes körelmiş cahil bütünlüğünden sıyrılırdı bütünken, her şey doğal,
bulanık, hava gibi saçmaydı benim için; her şeyi gördüğümü sanıyordum, oysa
gördüğüm kabuktu sadece.” (İkiye Bölünen Vikont, s. 53,54)
“Bütünken anlamıyordum, dört bir yana ekilen
acıların, yaraların arasında, bütün olmayan birinin inanma yürekliliğini
gösterebileceği bir ortamda sağır, iletişimsiz deviniyordum. Artık ben daha
önce, bütünken tanımadığım bir kardeşliğe sahibim, yeryüzündeki bütün
sakatlıklarla, eksikliklerle kardeşim. ” (İkiye
Bölünen Vikont, s. 76)
Lakin bu kesinlikle doğru değildir hayatı daha
net gördüklerini düşünürler çünkü hayata bir denge içinden değil, saf kötülük
ve saf iyilik içinden bakarlar, tek yönlü bakarlar. Aslında gördükleri gerçek
hayat değildir. İyiliği ve kötülüğü bir arada denge içinde barındıran hayat
değildir. Bu dengeyi bozup merkez odaklı yaklaşırlar hayata. Lakin hayatı
gerçek anlamda görebilmek için hayatın içinde barındırdığı gibi siz de içinde
farklılıkları barındırmalısınızdır. Bir sembol olan Tai Ji’de bunu
simgelemektedir, hayatın ve evrenin dengesini.
Ne
kötü yarının içinde ne de iyi yarının içinde onu dengeleyecek olan bir iyilik
ya da kötülük yoktur. İyi yarının etrafına zarar vermeden var olabilmesi için içinde
onu dengeleyecek olana kötülüğe ihtiyacı vardır. Aynı şey kötü taraf içinde
geçerlidir. O da kendini dengeleyecek olan iyiliğe ihtiyaç duymaktadır içinde.
Bu iki yarının bir birine ihtiyaç duyması Antik Çin uygarlığının karşıt kutupların
bir birine olan bağlılığını anlatan Yin ve Yang felsefesine benzerlik
göstermektedir.
“Yin ve Yang, Chi ’ nin alçalan ve yükselen evrelerine verilen
isimlerdir. Birbirlerine karşıt ama tamamlayıcıdırlar. Birbirleri olmadan var
olamazlar. Yin azalıyorsa Yang artıyordur… Yin ve Yang bir temel enerjinin iki
fazıdır. Chi ‘ nin iki yüzü olduğu için farklı şartlarda işleyen iki enerji
olarak kabul edilebilir. Tai Ji içindeki Yang beyazdır ve içinde siyah bir
nokta ile Yin vardır. Yin ise siyahtır ve içinde beyaz bir nokta ile Yang
vardır. Bu şekildeki duruşları evrenin dengesini temsil eder. Tüm bu ikilik,
bir olarak görünen her şeyin içinde yer alır.” (Yin-Yang
Nedir?)
Bu
felsefeyi İkiye Bölünen Vikont kitabı ile eşleştirecek olursak Yin Vikontun
kötü tarafını ve Yang ise Vikontun iyi tarafı simgelemektedir. Ama bu iki
yarının biri olmadan diğerinin var olması, tam bir Vikont oluşturması mümkün
değildir ki kitabı sonunda yapılan düelloda aldıkları yaraların ve Doktor
Trelawney’in de yardımı ile eskisi gibi tekrar bir araya gelip tek bir Vikont
oluşturacaklardır. Bunun sonucunda içinde bu iki farklı kutbu barındıran Vikont
tam bir Vikont olabilecektir. Çünkü Yin ve Yang, bir olarak görünen her şeyin
içinde yer alır ve alması da gerekmektedir ve Yin ya da Yang bir diğeri olmadan
var olamaz olsa da tam olarak bir varlık oluşturamaz.
Kitabın
üslubuna da değinecek olursak çevirisi için sade ve anlaşılır bir dili var
diyebiliriz. Akıcı bir anlatıma sahiptir. Olay vikontun yeğeninin ağzından
bizlere aktarılmaktadır. Vikontun yeğeni için kitaptaki bütün karakterler ile
birinci dereceden bir bağı olduğu için kitap için en uygun anlatıcıdır
diyebiliriz.
İnsanlar
içindeki çelişkiler ile bir bütündür. Italo Calvino bize İkiye Bölünen
Vikont’ta vikontu ikiye bölerek ve sonra tekrardan birleştirerek bize
içimizdeki çelişkilerle bir bütün olduğumuzu anlatmak istemiştir. İyinin de
kötünün de içimizde abartıya kaçmayacak bir şekilde, Yin ve Yang’ın
dengesindeki gibi dengeli bir şekilde, bir birini tamamlayıcı bir şekilde
bulunması gerektiğini anlatmıştır.
Kaynakça:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder